(İmam Hatip Lisesi Bölümümüz)

MEDENİYET ELÇİLİĞİ: OKU-YORUM

Necip Fazıl Kısakürek'in Tanrı Kulundan Dinlediklerim kitabında bahsettiği, "Yeni bir görüş ve duyuş mimarisinin toprak üstünde sarayını kuracak tek vasıta, kitap." fikrinin şuurunda olan bir gençliğin filizlenmesi amacıyla Eyüpsultan Kız İmam Hatip Lisesi olarak tohum atmayı planladık. Okumanın dört aşaması olan anlama, yorumlama, eleştirme, fikir yürütme becerilerini kazandırmayı hedefledik. Bu düşünceden hareketle kitaplarla baş başa bırakmak yerine onlarla her fırsatta kitaplar üzerine konuşmayı kendimize şiar edindik.

Okulumuz öğretmenleri olarak derslerde işlenen konularla alakalı kitap önerileri sınıf içinde her zaman yapılmaktadır. Peyami Safa'nın, "Gıdamızı iyi seçmek gerekir. Her zekânın muhtaç olduğu ve sevdiği gıda ayrıdır. Hangi muharriri seviyorsak ona sadık kalalım ve onu iyi anlamaya çalışalım." düşüncesinden mülhem farklı alanda okuma tavsiyelerinin doğru kitabı bulmada öğrenciye yardımcı olacağı inancını taşımaktayız.  Okulumuzda okuma saatleri belirleyerek okumalar yapılmakta ve kitap ödevleri verilerek takibi gerçekleştirilmektedir.  Öğrencilerin kitaplarla ilişkisi gözlemlenmektedir. Kitaplarla dostluklarının temelleri atılırken okuma ilkelerinin şuuruna varmaları amaçlanmaktadır.

Okulumuz panosunda kitaplardan altı çizilen cümleler paylaşılmakta; öğrencilerin hem kitapları tanımaları hem de gönüllere dokunan satırların onlarda iz bırakması sağlanmaktadır. Tarık Buğra bir yazısında,  "Bir kelimeyi, ölümünü beklemeden fırına atmakla ne mi çıkar? O kelime ile kurulmuş on binlerce Türk mısraından, duygu ve düşüncesinden gelecek nesilleri mahrum bırakmak kastı çıkar."   eleştirel düşüncesini dile getirir. Bu eleştiriden azade olmak isteğiyle, medeniyetimizin güzide kelimelerini kitaplardan panolara taşıyarak oradan da okuyan öğrencilerin diline kazandırmayı diledik.

İstanbul Okuyorum Projesi kapsamında görevli öğretmenlerin rehberliğinde her ay çevrimiçi kitap eleştirileri yapılmaktadır. Hazırlanan slaytlar sayesinde kitapların haritası ortaya çıkarılarak kitapların can damarlarına nüfuz edebilme alışkanlığı kazandırılmaktadır.  Seçilen kitaplar edebiyatımızın önemli eserlerinden oluşmaktadır.

Okul idarecilerimiz masalarında okuma kitapları bulundurarak öğrencilere iyi bir rol model olmaları amaçlanmıştır. Okulumuzun kütüphanesi kitaplara ulaşmak konusunda kolaylık sağlamaktadır. Okuma konulu sunum yapılarak öğrencilerin gözüyle kitapların önemi sınıf arkadaşlarına aktarıldı.

Peyami Safa'nın da değindiği "Amelî ve nazarî, serbest ve resmî bütün mesleklerde geri kalmışların hayatına bakınız. Bunlar diplomalarını alır almaz tahsilin bittiğini ve öğrenilecek hiçbir şey kalmadığını sanmışlardır. Hayat, onların gözünde iki mevsimliktir: Biri ekme çağı ki tahsil çağıdır; öteki de biçme devresi ki bütün ömür süren meslek devresidir. Bu devrede ekme yok ve yalnız biçme var sanmışlardır. Hâlbuki asıl ekme devresi tahsil çağından sonra başlar ve biçme ameliyesini de içine alır." düşüncesindeki olumsuz kişilerden olunmadığının en güzel örneklerini de öğretmenler odasında kitap okuyan öğretmenler göstermektedir. Bir maruzatla gelen öğrencilerin kafasında da bu sahne, öğretmenlerimiz de okuyor anlayışını canlandırmaktadır. 

"Okuyorum, Yazıyorum ve Çiziyorum" projesi kapsamında haftalık çizgisiz defterlere kitap özetleri yazdırıldı. Özetlerin konusuyla alakalı resimler çizdirildi. Amaç hayal gücünü hem resimle hem yazıyla ifade edebilme becerisi kazandırmaktı. Teknolojinin kolaylığına alışmanın olumsuz sonuçlarından biri yazıdan uzaklaşmak olduğu, konuyla ilgili uzmanlar tarafından gündeme getirilmektedir. Kâğıt ve kalem alışkanlığını kaybetmemek adına bu proje başlatılmıştır.  Her genç bu medeniyetin bir elçisi olarak "oku-yorum" düsturunu kazanmalı.

(İmam Hatip Ortaokulu Bölümümüz )

Okumak bir yolculuktur bizde, fakat tek başımıza çıktığımız değil. Bizler hep birlikte yapıyoruz bu yolculuğu. Seyahatlerimizde hem kendi aramızda gezimize yönelik konuşuyor hem de gezintimiz esnasında bize el sallayanlarla tanış oluyor, onlarla muhabbet ediyoruz. 

Okuma yolculuğuna önce kendimizden başladık. "İstanbul'u Okuyorum" projesinin eşliğinde. 

"Figen Yaman Coşar'ın Masal İstanbul" kitabıyla tarihi eserlerimizin efsanelerini; yazarımızın kurgulamış olduğu sürükleyici olaylar silsilesiyle gezdik, gördük ve öğrendik. Yerebatan Sarnıcı'na bir taraftan koşar adımlarla inerken bir taraftan da Kızkulesi'nin en üst balkonunda aldık soluğu... 

"Süleyman Ezber'in Süper Selim" ile tarihi kaçakçıların çevireceği dolapları engelleyebilmek için Topkapı Sarayı'nın muhteşem kapısından  telaşla geçtik. Süper Selim'in kahramanlıkları ve öncülüğü sayesinde cetlerimizin izinden giderek gezindiğimiz sarayın bir taş yığınından ibaret  olmadığının farkına vardık.

 Buna benzer çocuklar için kaleme alınmış kıymetli eserlerle yolculuğumuza gittikçe uyanan ve parıldayan gözlerle devam ediyoruz.

Okuduğumuz kitaplarla önce kimliğimizi buluyor; sonra ülkesini ve dünyayı tahlil edebilen, yolunda emin adımlarla ilerleyen gençler olacağımıza inanıyoruz....